Sen Piyer kilisesine hoş geldiniz!
İsa’nın Haçı
HIRİSTİYANLAR İÇİN
Hristiyanlar, İsa’nın bu şekilde ölmeyi kabul ettiğine ardından da yeniden dirildiğine [ya da ölülerden kıyam ettiğine) inanırlar.
Böylece haç, başarısızlığı ve ölümü dönüştürme gücüne sahip olan sevginin en yüksek ifadesi haline gelmiştir. Nitekim, “hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur” (Yu. 15:13), bu armağan reddedilse bile. Diriliş aracılığıyla, Tanrı bize bizleri terk etmeyeceği, dahası acılarımızdan kurtarıp bizlere sonsuz sevincini vereceği sözünü verir.
HAÇ IŞARETI
Bir Hristiyan’ın kendini haç işareti ile işaretlemesi, o kişinin kendisini kurtaran Tanrı’ya şükran ederek yaşamak ve hayatını başkaları için bir armağan haline getirmek arzusunu ifade eder. Ne yazık ki bu işaret sıklıkla ihanete uğramış, bir kimlik ve baskı sembolüne dönüştürüldüğü [de] olmuştur.
Su
Organik yapımızın ve hayatta kalmanın ilkesi olan su, Kutsal Kitap’ta arzuların ve anlaşmazlıkların temel taşıdır. Bir kutsamanın, yaşamın, bereketin, yeniden doğuşun ve arınmanın bir işaretidir. İnsanın daima susadığı Tanrı’nın yüce sembolüdür: “Boğazım yaşayan Tanrı’ya susar” (Mez. 62).
Vaftiz
Su, “daldırma” [ya da “suya batırmak”] manasına gelen vaftizin temel unsurudur. Vaftiz edilen kişi, suya batıp çıkmak suretiyle Mesih’in ölmesi, gömülmesi ve dirilişi ile bütünleşir.
Vaftizle, kişi İsa gibi yaşamak, düşünmek ve hareket etmek ister ve Kutsal Ruh'un eylemi aracılığıyla Baba Tanrı’nın evlatlık oğlu olur [ya da Baba Tanrı tarafından evlat edinilir]. Böylece bir topluluğun (Kilise) parçası haline gelir.
Tespih
Mezmurları ezbere bilmeyen rahiplerin dua etmesine yardımcı olmak için Orta Çağ’da doğmuş bir duadır. Nitekim, o vakitler kitaplar nadir ve pahalı olup el ile yazılıyorlardı. Son şekli, onu tüm dünyaya yayan Vaiz Rahipler (Dominikanlar) tarafından verilmiştir [ya da Vaiz Rahipler olarak da bilinen Dominikanlar tarafından verilmiştir].
Tespih, toplamda on beş kere olmak üzere bir “Göklerdeki Pederimiz”, on “Selam sana Meryem”, bir tane de “Şan” duası okunarak çekilir. Bir “Göklerdeki Pederimiz”, on “Selam sana Meryem”, bir de “Şan” dualarından mütevellit, onluk olarak da adlandırılan her döngüde İsa veya Meryem’in hayatlarından bir kesit hatırlanır.
Toplamda Davut’un 150 Mezmuruna tekabül eden 150 “Selam sana Meryem” duası okunmuş olur.
Tespih duası edenler, onu tamamen veya kısmen eda edebilecekleri gibi, tek başlarına veya grup halinde, Kiliselerde veya başka herhangi bir yerde, bir tespih (Müslüman tespihine benzer) ya da el parmakları marifetiyle, yüksek sesle veya zihinsel olarak, İsa’nın hayatı üzerine meditasyon yaparak, sevdikleri için dua ederek ya da sadece tekrar edilen sözlerin yarattığı huzuru hissederek gerçekleştirirler.
Hristiyan ikonografisi
(Hristiyan Vahyinin karakterlerinin ve temel sayfalarının temsili) teolojik bir gözleme dayanmaktadır: Tanrı sadece kendini hissettirmekle kalmamış (önce sözlü ve sonra yazılı olarak sabitlenmiş bir sözcük aracılığıyla), aynı zamanda Yaşayan Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih’in Bedeni aracılığıyla kendisini göstermiştir.
Tanrı’nın beden alması gizemi (Enkarnasyon), gizemin her türlü temsiline temel teşkil eder: Mesih’in bizzat kendisi insan eli tarafından yapılmamış, tapınılmaya layık tek mükemmel ikondur (“Beni görmüş olan, Baba’yı görmüştür” Yu. 14:9).
Yahudi-Hristiyan geleneği putperestlikle, yani Tanrı’yı ve kurtuluş olaylarını basit insan projeksiyonundan kaynaklanan imgelerle değiştirme iddiasıyla savaşır, ancak kendisini insana bildirmek ve onun tarafından bilinmek isteyen bir Tanrı ile karşılaşmayı sağlayabilecek figüratif bir desteğe olan ihtiyacı da inkâr etmez! Bu nedenle, Katolik Kilisesi’ndeki kutsal imgeler kültü, putları yasaklayan ilk emre aykırı değildir (Yas. 6:13-14). Bu itibarla, imgeye hürmet gösterenler, aslında o imgenin içinde yeniden üretilen kişinin gerçekliğine hürmet etmiş olur. Kutsal imgelere atfedilen şeref, yalnızca Tanrı’ya yönelik olabilecek bir tapınmadan ziyade ‘saygılı bir hürmet’ gösterimidir.
Bu yüzdendir ki kutsal imgeler insan bilgisinin ayrılmaz bir parçası ve duygulara konuşan bir destek olup, hafızalara işlenmeleri yarar sağlayabilir. [Öte yandan] Hristiyan ibadeti (litürji) müminin Tanrı’nın mevcudiyeti ve kendi lehine gerçekleştirdiği eylemleri tecrübe etmesini sağlar.
Koro
Ardından, altın yıldızlarla süslü (8 metre çapında) mavi gökyüzüne sahip bir kubbe ile örtülü Koro yer almaktadır.
Dört tarafta dört Dominiken Papa’nın portreleri görülebilir:
- Aziz V. Pius
- Kutsanmış Masum V
- Benedict XIII
- Kutsanmış Benedict XI
Yarım kubbede, Yüksek Sunak’ın üzerinde, Tesbihli Meryem Ana ve ayaklarının dibinde Aziz Dominik ve Siena’lı Aziz Catherine’in resimleri vardır (1898).
Yüksek Mihrabın arkasında, Dominiken Serafino Guidotti’nin eseri olan Aziz Petrus ve Pavlus’un buluşmasını tasvir eden bir tablo bulunmaktadır (1847).
Meryem Ana Odighitria, “Rehber”
Kilisenin sahip olduğu en büyük hazine, kutsal Meryem Ana Odighitria’nın ünlü ikonası “Rehber “dir. Yerleştirilmesi yakın bir tarihe ait olsa da, ikonanın olağanüstü bir geçmişi vardır.
Daha sonra anonim bir kuyumcu bu antik resmi kabartmalı gümüş levhadan (1m20 x 1m60) yapılmış koruyucu bir kılıfla çerçevelemiştir; Meryem bu kılıfın içinde Aziz Dominik Tarikatı’nı mantosunun altında nezaketle ağırlamaktadır.
Aziz Pierre
Petrus İsa’nın en yakın arkadaşı ve öğrencisiydi ve onun hizmeti sırasında havari oldu. İsa’nın ölümünden sonra Petrus havarilerin lideri olmuş ve İncillerde sık sık onların sözcüsü olarak tanımlanmıştır. İlk Kilise’nin temel direklerinden biri olarak kabul edilir. Mesih’in çarmıha gerilmesi ve dirilişinden sonra Petrus, bulabildiği herkese Mesih’in öğretilerinin kendi versiyonunu vaaz etmeye başladı. Bir lider pozisyonunu üstlenmeye başladı ve bir grup takipçi topladı. Bu yüzden Roma’nın ilk Papası olarak kabul edildi.
İmparator Neron’un hükümdarlığı sırasında, Roma’da yaygın bir yangın çıktı ve bunun için Hıristiyanları suçladı. Bu durum Aziz Petrus’un çarmıha gerilmesine yol açtı. Kendisini İsa ile aynı şekilde ölmeye layık görmediği için başı aşağı bakacak şekilde çarmıha gerilmesini istemiştir.
Yeni Tapınağın İnşası
Beyaz cübbelerinin üzerine giydikleri siyah pelerin nedeniyle İngiltere’de yaygın olarak Siyah Keşişler olarak bilinen Vaizler Tarikatı Keşişleri, 13. yüzyılın ilk yarısında İstanbul’a (Konstantinopolis) gelerek Galata’ya yerleşmiş ve burada Aziz Paul Kilisesi’ni inşa etmişlerdir.
Tarih boyunca kilise 6 kez yıkılıp yeniden inşa edilmiş ve bugün sahip olduğumuz kiliseye kavuşmuştur.
Gerçekten de 1475 yılında kilise camiye (Arap Camii) dönüştürülmüş, böylece Kara Keşişler kiliselerini inşa etmek için başka bir yer aramak zorunda kalmışlardır.
Keşişler, daha sonra eski kilisenin birkaç yüz metre ötesinde bulunan başka bir binaya çekilmişlerdir. Bu yeni kilise Aziz Petrus’a adanmıştır!
Aziz Petrus’a adanan bu yeni kilise, daha işlevsel bir kilise inşa edilmesine karar verildiği 1603 yılına kadar hizmet vermiştir. Ancak birkaç yıl sonra, 1 Nisan 1660’ta çıkan ciddi bir yangın kiliseyi yok etti. Aynı kader 1731 yılında onun yerine inşa edilen yapının da başına geldi.
Ancak, Kara Rahiplerin cesareti kırılmadı ve beşinci bir bina inşa etmeye karar verdiler.
Daha sonra 1841 yılında, daha önceki sıkıntıları göz önünde bulunduran Kara Keşişler daha büyük, daha güvenli ve daha güzel bir kilise inşa etmek için bunu yıktılar. Bu amaçla (Ayasofya’yı da restore eden) ünlü mimar Gaspare Fossati’ye danıştılar ve 1843’te Aziz PETER ve Aziz PAUL’a adanan ve halen ayakta olan yeni tapınağın inşası nihayet mümkün oldu.
Kilise hakkında biraz daha…
Bu kilisede, altı küçük mermer sütun zarif kubbeyi desteklerken, iki melek şeref nöbetini tutmaktadır; bunlardan biri “Adalet “i (Eski Ahit, elinde kılıç tutan), diğeri ise “Tanrı’nın Sevgisi “ni (elinde haç tutan) temsil etmektedir.
Tabernacle’ın her iki yanında Efkaristiya’yı simgeleyen mermer kabartmalar yer almaktadır: İttifak Kemeri ve Tutku ve Diriliş anıtı. Sunak masasının her iki ucunda, neredeyse gerçek boyutlarda, Haç’ı tutan İnanç ve On Emir’i işaret eden Yasa heykelleri durmaktadır.
Kilisenin veya Dominikenlerin tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, soru sormaktan veya sitemizin geri kalanını ziyaret etmekten çekinmeyin!